Türkiye balık tüketimi açısından üç tarafı denizlerle çevrili olmasına rağmen yeterli değildir. Balık çeşitliliği açısından fakir bir ülke sayılmayız ancak ülkemizin balık tüketiminin büyük bölümünü sağlayan Karadeniz çeşitlilik açısından kısıtlıdır. Hamsi dışında balık stoğu da yeterli değildir. Ülkede yakalanıp yenen toplam balığın neredeyse 2/3’ü hamsidir. Geriye kalan tüketim ise lüfer, palamut, istavrit, mezgit, çipura, levrek gibi balıklardan oluşmaktadır. Ülkemizde tatlı su balık tüketimi ise neredeyse yok denecek kadar azdır. Son yıllarda çiftliklerde üretilen alabalık ise toplam balık tüketimi içinde önemli bir yer almaz.
Tüm bunlara rağmen balık çeşitliliği ve denizlerimizdeki balık stoku kişi başına çok daha fazla balık tüketilmesine müsaittir. 25 yıldır uygulanan balık avlanma sezonu uygulaması sayesinde denizlerimizde azalan toplam balık stoğumuzda belirgin bir artış söz yaşanmıştır. Durumun böyle olmasına rağmen kişi başı balık tüketiminde dünya ve Avrupa ülkelerinin çok gerisindeyiz. 2015 yılı verilerine göre ülkemizde kişi başı balık tüketimi 9.75 kilodur. Bu miktar dünya ortalamasında 18 kilo, Avrupa Birliği ortalamasında ise 27 kilodur. Son rakamlara göre denize kıyısı olmayan Avrupa ülkelerinden bile daha az balık tükettiğimiz görülmektedir. Türkiye'de bölgelere göre balık tüketimi de farklılık göstermektedir. Örneğin
Doğu Anadolu ve Güney Doğu Anadolu bölgesinde balık tüketimi neredeyse 1 kilonun altında iken Karadeniz bölgesinde 25 kilonun üzerine çıkmaktadır.
Tüm bu rakamlara bakarak ülkemizin balık tüketimi açısından oldukça gerilerde olduğunu görmekteyiz.
